5 Mart 2010 Cuma

Karacaoğlan

kimi türküler var, sözleriyle vurur insanı, kimisi de ezgisiyle. ikisinin bir arada olduğu türkülerse adamı olduğu yere mıhlar.

hissini sade, basit kelimelerle, ama muhteşem anlatabilene hayranım. bunun üstüne ezgiyi de ekleyebilene ise ne demek lazım bilmiyorum. acayip bir dünya bu müzik, yazı mı en büyük icat, yoksa müzik mi kararsızım, ikisini güzel birleştirebilenin ayağının turabı olayım. çok konuştum, ne yapayım, ben karacaoğlan gibi iki üç cümlede edemiyorum lafımı.

karacaoğlan'a ait çok net ve kesin bilgiler yok. aynı mahlası kullanan birden fazla karacaoğlan olduğu da söyleniyor. kullandığı dil çok sade, ama bir o kadar da etkili. beşyüzün üzerinde şiiri, yaktığı türküsü varmış... peki tamam, sustum.

(bir önceki postada ruhi su için demiştim ama, cem karaca'nınki gibi ses olsa bende, yakardım bu dünyayı)



fikret kızılok'tan bir karacaoğlan yorumu. buyrun bu da türkü olanı.



ben bun türküyü çok seviyorum ama genelde "oynak" bir türküymüş gibi yorumluyorlar, sevmiyorum o zaman. kıraçın bu yorumunu koymayı tercih ettim. tamamını bulamasam da, yorumu hoşuma gitti.



2 yorum:

JoA dedi ki...

kıraç enteresan bir adam. sesini fazlasıyla cömert kullanıyor ve bazen kulak tırmalıyor. ama bu türkü çok içten, çok sakin olmuş. sevdim. epeyce kıraç şarkısı-türküsü bilirim ama bunu hiç dinlememişim. bu türküyü ilk kez ayşegül'den duymuştum. grup yorum'un eski solistiydi sanırım. o da biraz özünden koparmıştı türküyü ama yine de güzeldi. hey gidi gençlik!

yine çok güzel seçimler...

katre dedi ki...

öğreniyor bence o da joa, bazen sadece söyleyiş tarzı olarak değil konuşurken de saçmalıyor. "koma sesler türkülerde kullanılmamalı" gibi bir lafına denk geldim, ben bile -amatör bir türkü sever olarak- garip buldum. benim umudum var ama gene de. güzel söylediğini güzel söylüyor, abartmasına gem vurursa güzel yeni düzenlemeler yapabilecek yetenekte. son albümünde okuduklarını ben genel olarak beğendim.

ayşegül dedin de. hey gidi gençlik, geçti gençlik!