14 Ekim 2012 Pazar

çığrışır bülbüller

zaman zaman düşüncelerimi hizalamak için yazmak ihtiyacı hissediyorum. aklımın içinde oraya buraya savrulmuş şeyleri derleyip toparlayıp mantıklı bir bütünlüğe sokmak, ancak yazmaya başlayınca mümkün oluyor benim için. lakin bugün yazayım dediğim şeyi yazdım, yazdım, sonunu getiremedim. daha doğrusu getirdim, ama getirdiğim demek istediğimi tam anlatamadı. cümlenin sağını düzelttim olmadı, solunu çekiştirdim olmadı. halbuki mevzu' çok basit görünüyordu. yazının sonunda o kadar çok şey hatırladım ki, hangi birini nasıl diyeceğimi bilemedim. yazdım, yazdığımı beğenmedim, ve sildim.

ortaya da aha böyle ne dediğimin anlaşılmadığı kısa bir yazı çıktı!

ne ise ...

Hiç yorum yok: